Vücudun Alkali ve Asit Dengesi

Vücut sıvılarında oldukça düşük oranda bulunan hidrojen iyonu miktarında gerçekleşen ufak değişiklikler bile, konsantrasyon düzeyinde farklılıklar oluşmasına neden olmaktadır. İdeal seviye ise yetişkin ve sağlıklı bir kişinin kanında 36-40 nmol/L hidrojen iyonu bulunmasıdır.

Vücutta olması gereken seviyelerin üzerinde hidrojen iyonu bulunuyorsa asidoz, olması gereken değerlerin altında birimlerde ise ise alkoloz ismi verilmektedir. Metabolizmanın eylemleri ile ilişki olarak oranı değişebilen hidrojen iyonu, bazı durumlarda yükselse de belirli bir süre sonrasında yeniden normal düzeylere geri dönecektir.
Asit oranının en fazla arttığı dokular arasında ilk sıralarda bağ dokusu ve lenf bezleri gelmektedir. Vücutta yüksek asit bulunmasının sağlığımıza pek çok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Asidoz ile orantılı olan artan amonyak, aflatoksin ve aldehidler sonucunda karaciğer ve beyin gibi tüm bedeni olumsuz yönde etkiler.

Gün içerisinde tükettiğiniz besinler, vücudun alkali ve asidik dengesini etkilemektedir. Vücutta fazla asit hücresinin çalışmasına neden olan bazı besinler, vücudun dengesini bozmaya neden olur ve hücrelerin zarar görmesine sebebiyet verir. Deforme olan hücreler ise döngüsünü sağlıklı bir şekilde tamamlayamadığında, durum organlara kadar ilerler. Giderek büyüyen bir sorun haline gelir.

Yaşanan bu durumdan kaynaklı olarak bağışık sistemi güçsüzleşmeye başlar. Bağışıklık sisteminin zayıflaması ise vücutta yağ birikmesine ve hastalıklara açık hale gelmesine neden olur. Sağlığımız için alkali beslenme düzenine geçerek, asidik besinlerden uzak durmamız gerekiyor.

Vücudun Alkali ve Asit Dengesi
Vücudun Alkali ve Asit Dengesi

Asit ve Alkali Yiyecekler Nelerdir?

Mineral içeriklerine göre besinler; asit ve alkali olarak iki farklı gruba ayrılmıştır. Magnezyum, manganez, demir ve potasyum daha fazla alkali özellik göstermektedir. Fosfor, bakır ve sülfür içeren yiyecekler ise daha fazla asidik özellik taşır ve bu grupta yer alırlar.

Alkali yiyeceklere örnek olarak; sebze ve bitkiler, meyveler, tam tahıllar ve tam tahıl içeren ürünler, baklagiller, fındık ve diğer tohumlar, yeşil çay örnek olarak gösterilebilir. Ayrıca meyve ve sebze suları, patates gibi sık tüketilen besinler de bu grupta bulunurlar.

Pırasa, pancar, salatalık, sarımsak, avokado, bezelye, brokoli, lahana, kuşkonmaz, yapraklı yeşil sebzeler, mercimek, kinoa, yulaf, yağlı balık, domates, limon, badem, greyfurt alkali besinler arasındadır.

Asidik yiyeceklere örnek verecek olursak kızarmış ürünler, hayvansal proteinler, süt ve süt ürünleri, alkol, mayalı ürünler, işlenmiş ürünler, fermente gıdalar, yapay tatlandırıcılar, çikolata, kafein ve soda ise asidik yiyecek grubunda yer almaktadırlar.

Dondurmalar, pastörize inek sütü, inek peyniri, sığır eti, reçel ve meyveli şekerleme içeren yiyecekler, soya sosu, margarin, yanmış ve kızarmış yağlar, kahve, alkol, enerji içecekleri ve hazır meyve suları yüksek oranda asidik içeren besinlerdir.

Asit ve Alkali Yiyecekler
Asit ve Alkali Yiyecekler

Vücudumuzda Fazla Asidin Etkileri;

Vücutta biriken ve bazı durumlarda ölümle bile sonuçlanabilen asit birikmesini engellemek için beynimiz oksijen alımını azaltmaktadır. Oksijenin azalması ise kişinin kendini yorgun, halsiz ve güçsüz hissetmesi gibi problemlere neden olmaktadır.

Normal oranların üzerindeki seviyelerde vücudunuzda asit bulunuyorsa, bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabileceği gibi enfeksiyonlara davetiye çıkartmaktadır. Bağışıklık sisteminin zayıflaması ise organ ve hücrelerin oksijen alımını olumsuz etkileyecektir.

İyi ve kaliteli bir şekilde beslenmeyen dokularda bakteri, virüs ve mantarların daha hızlı bir şekilde çoğalmasına neden olacaktır. Bu sorunu yaşayanlarda meydana gelen yorgunluk ve halsizlik hissi, uyusanız da geçmeyecektir.

Et ve peynir gibi besinlerin meydana getirdiği asidin nötrleştirip asit-baz dengesinin yenilenmesi, fazlaca zaman alacaktır. Bu sıralarda ise sindirimi daha kolay besinlerin tercih edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple akşam yemeklerinizde, et ve peynir gibi besinleri tercih etmemelisiniz.

Fazla Asidin Etkileri
Fazla Asidin Etkileri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir