HİPERTANSİYON YAŞAMI NASIL ETKİLİYOR?

Ülkemizde yapılan çalışmalar sonucunda, her 3 kişiden birinde görülen hipertansiyon; arteriyel kan basıncının kalp, beyin, böbrek, retina ve arterler gibi hedef organlarda, çeşitli hasarlar yaratacak ve zarar verecek seviyelere yükselmesi durumu olarak özetleyebiliriz.

Hayati derecelere varan risklerin meydana gelmesine neden olan hipertansiyon, bazen hissedilmese dahi kan basıncının yükselmesine sebep olarak ciddi sorunlar oluşturabiliyor. Hipertansiyon, genel olarak ilaçla uygulanan tedavisine aksatmadan devam edilmesini gerektiren bir rahatsızlıktır.

Hipertansiyon, yaşamsal önem taşıyan pek çok sağlık sorunu da beraberinde getirebiliyor. Bu nedenle doktorunuz değiştirmediği sürece ilacınızda değişiklik yapmamalı, uyguladığınız diyetlere, mevsimsel değişikliklere ve psikolojik durumunuza dikkat etmeniz gerekiyor.

Kimlerde Hipertansiyon Görülebiliyor?

  1. Diyabet hastalığı yani şeker hastası olanlarda,
  2. Damar ve kalp rahatsızlığı bulunanlarda,
  3. Genetik olarak ailesinde hipertansiyon hastalığı olanlarda,
  4. Gebelik döneminde olan kadın bireylerde,
  5. Obezite ya da ideal kilosunu üzerinde kiloya sahip kişilerde,
  6. İleri yaşta bulunan yetişkinlerde,
  7. Hareketsiz yaşama sahip, spor yapmayan kişilerde,
  8. Aşırı alkol tüketen bireylerde,
  9. Beslenmesinde yağlı ve tuzlu tüketenlerde,
  10. Yetersiz seviyede protein, kalsiyum, potasyum ve magnezyum alanlarda,
  11. Sigara kullanan bireylerde,
  12. Uyku apnesi rahatsızlığı bulunan kişilerde,
  13. Böbreklerinde sağlık sorunu bulunanlarda,
  14. Hormonal ve psikolojik ilaçları uzun dönem kullananlarda,
  15. Tiroit, paratirot, böbrek üstü bezi gibi bazı endokrinolojik hastalığı olanlarda hipertansiyon görülme riski artabiliyor.

Hipertansiyonun Neden Olduğu Hastalıklar;

  • Kalp Yetmezliği… Kan basıncının kontrolsüzce yükselmesine neden olan hipertansiyon; kalp kasının kalınlaşarak, kanı vücuda pompalamaya çalışıyor. Geçen zamanla daha da kalınlaşmaya devam eden kalp kası, pompala işlevini yerine getirememeye başlıyor ve bu durumda kalp yetmezliği sorunu meydana geliyor.
  • Böbrek Hastalıkları… Bilindiği gibi böbreklerimiz, kandaki atıkların süzülmesi işlemini gerçekleştirirler. Özellikle tuz, düzenli sıvı, asit dengesinin sağlanabilmesi için sağlıklı damarlara ihtiyaç duyulmaktadır. Kan basıncının normalin üzerinde olması nedeniyle vücudun sistemsel faaliyetlerinde aksamalar olabiliyor. Bu durumda böbrek rahatsızlıkları baş gösteriyor.
  • Göz Damarlarında Kalınlaşma… Gözümüzün içerisinde bulunan ve retinaya kadar giden hassas damarlar, hipertansiyon sebebi ile yükselen kan basıncından ciddi anlamda etkilenebiliyor. Kontrolsüzce yükselen kan basıncı, görme sorunlarına kadar gidebilen ciddi göz rahatsızlıklarına neden olabiliyor.
  • Periferal Damar Hastalıkları… Damar sertleşmesi sonucunda kan akımını etkilenmesi ile özellikle bacak damarlarında ve ayaklarda görülen ağrı, kramp, uyuşma gibi semptom ve rahatsızlıklara neden olabiliyor.
  • Hafızada Oluşan Sorunlar… Hipertansiyon nedeni ile kontrolsüz bir şekilde yükselen kan basıncı sonrasında beyin damarları hasar görebiliyor. Beyinde konuşma, hafıza ve düşünmeyi sağlayan bölgelerde olumsuz etkiler bırakabiliyor.
  • Cinsel Fonksiyonlarda Bozulmalar… Erkek ve kadın ayırt etmeksizin tüm yetişkinlerde, yapılan araştırmalar artan kan basıncının artması nedeniyle cinsel işlevlerde bozulmalar meydana geldiği gözlemlenmiştir.
  • Aort Anevrizması… Vücudun en büyük damarı olan aort başta olmak üzere, bedenin her yerinde bulunan damarlarda anevrizma oluşmasına neden olabilen yüksek kan basıncı, ciddi sorunlara yol açabiliyor. Aortta oluşabilen ani yırtılmalar ise hayati önem taşımaktadır.
  • İnme/Felç Oluşması… Hipertansiyon ile yükselen kan basıncı bazen beyin damarları üzerinde kalıcı hasarlar meydana getirebiliyor. Kanda oluşan pıhtılaşmanın, beyin damarlarına ulaşarak burada tıkanıklığa neden olması ile felç geçirme yaşanabiliyor.
  • Olası Kalp Krizi Geçirilmesi… Koroner damarları ile kalp kasını besleyen vücudumuz, kan basıncı nedeniyle damarlarda meydana gelen daralmalar ve tıkanmalara sebep olabiliyor. Göğüste ağrı, göğüste baskı, nefes almada güçlük gibi durumların oluşmasına neden olan yeterli kan akışının kalbe sağlanmaması ile kalp krizi riski artmaya başlamaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir