Sağlıklı beslenmenin önemi, her geçen gün biraz daha benimseniyor. Vejetaryenlik, veganlık ve fleksitaryenlik gibi isimlendirilen sebze ağırlıklı beslenme şekillerinin, bilimsel olarak kanıtlanmış tahmin edilen çok daha fazla yararı bulunuyor.
Uzmanlar tarafından da onaylanan kırmızı etin azaltılması, inanılmaz sonuçların ortaya çıkmasını sağlıyor. Normal beslenme sürecinizde ya da diyet esnasında sebze ve bitki ağırlıklı beslenme şekli, pek çok sağlık sorununun da oluşmasını önleyebiliyor.
En sağlıklı yaşam biçimi olarak kabul edilen sebze temelli beslenmeyi tercih edenlerin bir kısmını hayvan severler oluştururken, diğer bir kısmı da çevre savunucularından meydana geliyor.
Bir diyetten ziyade genel bir beslenme tarzının söz konusu olduğu sebze temelli beslenme de; kolay kilo kontrolü sağlanmasının beraberinde, sağlık açısından da son derece önemli olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır.
Sebze Ağırlıklı Beslenmenin Bilimsel Yararları;
- Kolay Kilo Verilmesini Sağlar… Beslenmesinde ağırlıklı olarak eti tercih eden bireylerin, obezite riskinin daha fazla olduğu yapılan çalışmalar ile tespit edilmiştir. Et ağırlıklı bir beslenme şekli yerine, sebze ve bitki temelli beslenmeye öncelik verilmelidir. Vücudumuzdaki hücrelerin daha iyi beslenmesini sağlayan sebze temelli beslenme, bireyin sağlık sonuçlarında ciddi bir iyileştirme gözlemlenmesine neden olmaktadır.
- Uzun Yaşamanıza Neden Olur… Tüm yararlarını göz önünde tutarak sebze ağırlıklı beslenme şeklini incelemeniz halinde, kalpten kan basıncına kadar pek çok sağlık sorununun oluşumunu engellediğinden daha uzun ve sağlıklı yaşamanıza neden olduğunu görebilirsiniz. Amerika’da yapılan bir araştırmada, sebze ağırlıklı beslenen bireylerin %25 oranında ölüm riskinin azaldığı kanısına varılmıştır.
- Tip 2 Diyabetin Oluşumunu Önler… Vücutta biriken yağ dokusunun, insülini daha dirençli hale getirdiği belirtilmektedir. Özellikle tip 2 diyabet hastalarının, sürekliliği olan bir diyet uyguladıklarını duymuş olmalısınız. Olabildiğince yağ oluşumunu engelleyecek olan bir beslenme şekli tercih edilmektedir. Sebze temelli beslenmenin, tip 2 diyabeti %34 oranında azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca doymuş yağların hayvansal besinlerde daha fazla olması da, sebze temelli beslenmenin kolestrol oluşumunu da engellediğini göstermektedir.
- Kalp Sağlığını Korumada Etkilidir… Doymuş yağ oranının yüksek olduğu hayvansal besinlerin kalp hastalıklarını tetiklediği bilinmektedir. Kırmızı eti azaltmanız ya da tamamen hayatınızdan çıkartmanız, kalp sağlığınız açısından oldukça önemli olduğunu bilmeniz gerekiyor. Sebze ağırlıklı beslenme şeklini hayatınıza almanız ile kardiyovasküler rahatsızlıkların gelişmesini %16, bu sebeple meydana gelen ölüm riskini ise %31 oranında azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmaktadır.
- Kan Basıncını Düşürmeye Yardımcı Olur… Sebze odaklı beslenme şeklinde tüketilen bazı sebzelerin kan basıncını düşürdüğü bilinmektedir. Düşük kan basıncı ise uzun dönemde hipertansiyon gibi sorunların oluşumuna engel olmaktadır. Ayrıca hipertansiyonun beraberinde kalp hastalıkları, felç, tip 2 diyabet gibi birçok hastalığın oluşmasının da önüne geçmektedir.
- Kanser Riskini En Aza İndirir… Fitokimyasallar, lif, vitamin, mineraller sayesinde kansere karşı koruyucu besin öğelerinin temininde en verimli olan beslenmenin; sebze, meyve, tahıl, kurubaklagil ve yağlı tohumlar olduğunu söyleyelim. Amerikan Kanser Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmada, sebze ağırlıklı beslenmenin kanser riskini en aza indirdiği tespit edilmiştir.
- Kolestrol Oluşumunu Önler… Doymuş yağ oranı ile ilişkili olan kolestrol sorununun oluşumunu önlemek için sebze ve bitki ağırlıklı beslenmek gerekiyor. Kırmızı et ve hayvansal gıdaların tüketilmediği sebze temelli beslenme de, dolaylı yoldan doymamış yağların da tüketimi azaltılmış oluyor. Hayvansal besinlerin içerisinde bol miktarda bulunan doymuş yağın tüketilmemesi kolestrol sorunundan korumaya yardımcı oluyor.
- Beyinin Gücünü Arttırmayı Sağlar… Zihinsel yararları olduğu kanıtlanmış pek çok sebze bulunuyor. Sebze temelli beslenme şeklinin, ileriki yaşlarda meydana gelebilecek Alzheimer hastalığının oluşumunu da yavaşlattığı kanıtlanmıştır. Ayrıca demans hastalığına yakalanma riskinizi de bitki bazlı beslenerek engelleyebileceğinizin de altını çizmek isteriz.
