Beyin kimyasını doğrudan etkileyen ve uyuşturucu bir maddeden farkı bulunmayan şeker, tüketildiğinde insana mutluluk verse de sağlığımız açısından oldukça zararlıdır. Şeker tüketme ihtiyacı hem psikolojik, hem de biyolojik olarak gelişen bir durumdur.
Şekerin tüketilmesi durumunda, dopamin adı verilen hormonunun salgılanmasını tetiklediğinden mutlu hissetmeye neden oluyor. Ancak tat duyusunu fazla uyaran besinleri düzenli olarak tüketmeye başladığınızda, beyinde nörokimyasallar değişimler görülmeye başlıyor. Bu durum binge eating ismi verilen ve daha önceki makalelerimizde bahsettiğimiz tıkınırcasına yemek denilen yeme bozukluğunu meydana getiriyor.
Zamanla bağımlılığa dönüşen şeker, fazla tüketilmeye devam edildiğinde; irade zayıflığı, zihinsel bulanıklık, yorgunluk gibi sorunlara neden olabiliyor. Tatlı besinleri yerken önce kendinizi enerjik hisseder, sonrasında ise uykunuzun geldiğini fark edersiniz. Kan şekeri düzeyini de etkilediğinden, şeker bağımlılığı bir kısır döngü gibi devam eder.
Şeker Bağımlılığının Belirtileri Nelerdir?
- Nöbet şeklinde gelen tatlı krizlerinde, uzun yollara aldırış etmeden favori yiyeceklerinizin peşine düşüyorsanız,
- Herhangi bir konuda, kendinize ödül olarak tatlı içeren besinleri öneriyorsanız,
- Şekerli besinleri tüketmek için bahaneler yaratıyorsanız,
- Sadece sizin bildiğiniz ve size göre acil durumlar için sakladığınız bir abur cubur zulanız bulunuyorsa,
- Tek başınıza evde kaldığınızda, en keyifli vakit geçirme yöntemi olarak çikolata, pasta yemeyi tercih ediyorsanız,
- Yediğiniz tatlıları başkaları ile paylaşma fikri hoşunuza gitmiyorsa,
- Diyetleriniz sırasında sizi en çok zorlayan şey, şekersiz kalmak ise,
- Şiddetli ve düzenli olarak tatlı yemekten kendinizi alıkoyamıyorsanız,
- Şeker içeren besinleri tüketemediğinizde kendinizi agresif, depresif ve stresli hissediyorsanız,
- Başkaları ile dışarı çıkacağınızda, ilk teklifiniz tatlı yemek oluyorsa bir şeker bağımlısı olabilirsiniz.
Şeker Bağımlılığından Kurtulmak için Öneriler;
- Ara öğünleri atlamamaya özen göstermek gerekiyor. Uzun süren açlık durumlarında vücutta, hipoglisemik belirtiler gözlenmeye başlıyor. Yani kan şekeri seviyesi düştüğünden, tatlı yeme ihtiyacı meydana çıkıyor.
- Kahvaltılarınıza bal, pekmez, reçel gibi tatlı içeriği bulanan gıdaları ekleyerek, maksimum 1 tatlı kaşığı ile kendinizi sınırlandırmalısınız. Yapılan çalışmalar kahvaltıda şeker tüketmeyen bireylerde, gün içerisinde tatlı isteğinin daha fazla olduğunu gösteriyor.
- Besinlerin etiketlerini okumayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Birçok kişi aldığı gıdaların içerisindeki şeker içeriğinin farkında olmadan tüketiyor. Hiç tahmin etmediğiniz gıdaların içerisinde şeker olduğundan, sürekli şekerli besinler tüketmeye devam etmiş oluyorsunuz.
- Meyve yeme alışkanlığı edinmeniz, şeker bağımlılığı durumunda yararlı bir alternatif olacaktır. Tatlı krizlerinizde tarçınlı süt ya da 1 bardak sütün yanında tüketeceğiniz muz ve yeşil elma ile sağlıklı bir şekilde kriz yönetimi yapabileceksiniz.
- Düzenli spor yapmayı ihmal etmemelisiniz. Şeker tükettiğinizde beynin salgıladığı dopamin, spor yapmanız durumunda da salgılanıyor. Ayrıca düzenli yürüyüş yapanların, yapmayanlara oranla insülin değerlerinin çok daha sağlıklı olduğu belirtiliyor.
- Yapay şeker ve tatlandırıcılardan uzak durmak gerekiyor. Şeker bağımlılığını tetikleyen bu tür ikame ürünler, aspartam ve sakkarin içerdiğinden düzenli kullanılması halinde hem zihinsel, hem de fiziksel sağlığınız açısından sakıncalıdır.
- Uyku düzeninizi gözden geçirmelisiniz çünkü az uyumak karbonhidrat tüketme isteğinizi tetikleyecektir. Kaliteli uyku, aşırı yeme alışkanlığı için yapılacak en iyi savunma mekanizmaları içerisinde yer almaktadır.
- Şekeri birden bırakmayı denemelisiniz. Diğer alışkanlıklarda da geçerli olan bu kural yanlış uygulansa da, biyolojik bağımlılıklardan kurtulmanın tek yoludur. Yavaş yavaş azaltarak şekeri bırakabilen, yok denecek kadar az birey bulunur.
- Kalorisi tavan yapan içeceklerden kaçınmalısınız. Özellikle sıvı olarak tüketilen şeker, direkt olarak karaciğere gittiğinden, göbek bölgesinde yağlanmaya neden oluyor. Ayrıca bedensel sağlığınız içinde zararlıdır. Üstelik asitli bir içecekse, kendinize çok daha fazla zarar verdiğinizi bilmeniz gerekiyor.