GÜNDE KAÇ ÖĞÜN YEMELİSİNİZ?

GÜNDE KAÇ ÖĞÜN YEMELİSİNİZ?

Sağlıklı beslenebilmek için; Ne yemek gerektiğini bilmek kadar önemli olan bir diğer unsur ise ne kadar ve ne zaman yemek gerektiğini bilmektir. Sağlıklı besinler tüketiyor olabilirsiniz ancak günde kaç öğün yemeniz gerektiğini bilmiyorsanız sorun yaşayabilirsiniz.

Beslenme düzeninin doğrudan bağışıklık sistemini ve hormonal dengeyi etkilediğini düşünürsek, sağlıklı beslenme ile ilgili hiçbir ayrıntıyı atlamamız gerekir. Gün içerisindeki öğün sayısı; açlık tokluk süresini değiştirmesinin beraberinde enerji alımını da sağlıyor.

Herkesin metabolizma hızı ve vücut tipinin farklı olduğunu varsayarsak, 3 öğün beslenmeli ya da beslenmemeli demek elbette ki yanlış olur. Ancak ortalama olarak, geneli baz alan araştırmalar doğrultusunda beslenmenin mutlak değerleri hakkında bilgi edinebiliriz.

Günde Kaç Öğün Tüketmelisiniz?

3 Ana Öğün, 3 Ara Öğün

Yapılan araştırmalar; Hipoglisemi riskini ve metabolizma hızını esas alarak 3 ana öğün, 3 ara öğün olarak beslenmenin faydalı olacağından yana. Sık tüketilen gıdalar sağlıklı ve kontrollü halinde, metabolizmanızın daha hızlı çalışmasını sağlayacaktır.

Metabolizmanızın hızlı çalışması, yağın vücutta birikmesini önleyecektir. Hızlı çalışan metabolizmaya sahip kişilerde, kilo sorunu olmadığı fark etmişsinizdir. Bunun nedeni; vücudun yağ depolamasının önüne geçilmesidir. Vücudun yağ depolaması ise uzun süreli açlıkta, yemek bulamadığında depolanan yağları kullanarak enerjiye çevirmesi için gerekli olmasından kaynaklanmaktadır.

Sık yenilen öğünlerin bir diğer artısı ise insülin direnci ile ilgilidir. İnsülin direncinin daha iyi düzenlenmesi ise aniden gelen tatlı krizleri gibi vücudumuzun verdiği olağan dışı sinyallerin önüne geçmemizi sağlar. Ayrıca kan şekerimizin, ideal ölçülerde seyretmesine yardımcı olur.

Duygusal açlık olarak adlandırılan, aç değilken bile kendimizi aç hissetmemize neden olan psikolojik bildirimlere engel olmak içinde; az ve sık yemek bir çözümdür. Ara öğünler ile oyalanan vücudumuz, gereksiz açlık sinyalleri oluşturmaya gerek görmeyecektir.

Ara ve Ana Öğünler

En Önemli Öğün Neden Kahvaltı?

Uzmanlardan sıkça duyduğumuz bir konu olan Kahvaltı, gerçekten bu kadar önemli mi?

Sağlıklı beslenmede kahvaltı, atlanmaması gereken öğünlerdendir. İş yerinde bir poğaça yemek yerine sağlıklı ve bol proteinli bir kahvaltı yapmak gerekir. Uyandıktan sonraki ilk 1 saat içerisinde yapılması tavsiye edilen kahvaltı, metabolizmanın hızlanması ve güne hızlı bir şekilde devam etmesi için oldukça önemlidir.

Kahvaltı etme alışkanlığı olmayan bireylerin, olanlara oranla daha fazla kilo artışı yaşayabileceği de araştırmalarda kanıtlanan veriler arasındadır. Yaşam kalitenizi etkileyen beslenme düzeninize özen göstermeli, hiçbir öğünü atlamamalısınız.

Atladığınız bir öğüne; alınmamış kalori olarak bakmamalı aksine daha fazla açlık hissedeceğiniz için bir sonraki öğünde alacağınız ekstra kaloriler olarak düşünmelisiniz. Uzun süre aç kalmanız, normal bir öğünde yediğinizden daha fazla gıda tüketmenize neden olacaktır.

Yağ yakımını hızlandıran, metabolizmayı çalıştıran Kahvaltı aynı zamanda kendinizi daha dinç ve enerjik hissetmenizi de sağlayacaktır. Farklı görüşler ortaya konsada genel geçerliliği olan ortan fikir; Kahvaltı Önemlidir…

Enerji Kaynakları ve Besin Takviyeleri

Öğünlerdeki Enerji Kaynakları ve Beslenme Tavsiyeleri

Sağlıklı besleniyorsanız; Gün içerisinde tükettiğiniz her bir gıdanın vücudumuz için gerekliliği olduğunu bilirsiniz. Tükettiğimiz Protein, Karbonhidrat ve Yağlar ise enerji kaynaklarımızdandır. Sağlıklı yağlar tüketmeye dikkat etmeli, protein ve karbonhidrat alımını eksik etmemeliyiz.

Yağ içeren gıdaların sağlıksız olduğu bilgisinin, yanlış olduğunu artık biliyoruz. Hayvansal yağlar yerine sağlıklı yağlar grubuna giren; zeytinyağı, soya ve ayçiçeği gibi bitkisel yağların yanında omega 3 gibi balık yağlar da tüketebiliriz.

Ara öğünlerde; fabrikasyon diye adlandırılan ambalajlı gıdalar yerine kavrulmamış kuru yemişler tercih edilebilir. Ancak çok bekletilmiş kuru yemişlerde; kanserojen bir madde olan aflatoksin oluştuğundan ve içerisindeki yağlar lipid perokside dönüştüğünden taze tüketilmelidir.

Öğünlerinizde, özellikle şekerden kaçınmalısınız. Glusit içeren şeker, yağların yakılmasını engellemekte olduğunu da hatırlatmak isteriz…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir