Düşük kan şekeri, tıbbi adıyla “hipoglisemi”, kandaki glukoz seviyesinin normalin altına düşmesi durumudur. Genellikle 70 mg/dL’nin altındaki kan şekeri değerleri hipoglisemi olarak kabul edilir. Bu durum, özellikle diyabet hastalarında, insülin veya kan şekeri düşürücü ilaçların fazla kullanılması sonucu ortaya çıkabilir. Ancak, sağlıklı bireylerde de uzun süre aç kalmak, aşırı fiziksel efor sarf etmek ya da dengesiz beslenmek gibi nedenlerle düşük kan şekeri görülebilir.
Düşük kan şekeri belirtileri hafiften şiddetliye kadar değişebilir. Başlıca belirtiler arasında terleme, titreme, halsizlik, baş dönmesi, açlık hissi, sinirlilik, çarpıntı ve konsantrasyon güçlüğü yer alır. Kan şekeri daha da düştüğünde bulanık görme, konuşma bozukluğu, bilinç bulanıklığı, hatta bayılma gibi ciddi semptomlar görülebilir. Bu belirtiler aniden gelişebileceği için kişi genellikle kendini aniden kötü hissetmeye başlar ve hemen müdahale edilmezse tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Düşük kan şekeri şüphesi durumunda yapılacak en doğru şey, hızlıca şekerli bir gıda tüketmektir. Küp şeker, meyve suyu veya şekerli içecekler kan şekerini kısa sürede yükseltebilir. Hipoglisemi sık yaşanıyorsa mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurulmalı ve altta yatan neden araştırılmalıdır. Özellikle diyabet hastalarının kan şekeri takibini düzenli yapması ve hipoglisemi belirtilerini tanıması, ciddi komplikasyonların önüne geçmek için hayati öneme sahiptir.

Düşük Kan Şekerinin Nedenleri
Düşük kan şekeri, yani hipoglisemi, kandaki glukoz seviyesinin normalin altına düşmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Glukoz, vücudun ve özellikle beynin en önemli enerji kaynağıdır. Bu nedenle kan şekerinin düşmesi, vücutta çeşitli sistemleri etkileyebilir ve acil müdahale gerektirebilir. Hipogliseminin birçok nedeni olabilir ve bu nedenler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı durumlar kısa süreli ve geçici olurken, bazıları ise altta yatan bir hastalığın belirtisi olabilir.
- Diyabet Tedavisinde Yapılan Hatalar: Düşük kan şekerinin en yaygın nedenlerinden biri, diyabet hastalarında insülin veya oral antidiyabetik ilaçların yanlış dozda veya zamanlamada kullanılmasıdır. Özellikle insülin kullanan bireylerde öğün atlamak, fazla egzersiz yapmak veya yeterince karbonhidrat tüketmemek, kan şekerinin hızla düşmesine neden olabilir. Ayrıca diyabet tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, vücutta insülin salınımını artırarak hipoglisemi riskini yükseltebilir.
- Uzun Süre Aç Kalmak veya Düzensiz Beslenmek: Sağlıklı bireylerde de uzun süre yemek yememek, öğün atlamak veya çok düşük kalorili diyetler uygulamak hipoglisemiye yol açabilir. Vücut, yeterli enerji kaynağı alamadığında kan şekeri düşer ve bu da yorgunluk, baş dönmesi, titreme gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Özellikle sabahları kahvaltı yapmamak veya akşamdan sabaha kadar uzun süre aç kalmak, sabah hipoglisemilerine neden olabilir. Bu durum, özellikle yoğun tempolu bir yaşam süren kişilerde daha sık görülür.
- Aşırı Fiziksel Aktivite: Yoğun ve uzun süreli egzersizler sırasında vücut, enerji olarak glukozu kullanır. Eğer bu süreçte yeterli karbonhidrat alınmazsa veya egzersiz öncesinde kan şekeri düşüklüğü varsa, hipoglisemi gelişebilir. Spor yapan bireyler için egzersiz öncesinde ve sonrasında dengeli bir şekilde beslenmek, düşük kan şekerinden korunmada önemlidir. Özellikle diyabetli bireylerin egzersiz öncesi kan şekeri ölçümü yapmaları, güvenli bir spor süreci için önem taşır.
- Alkol Tüketimi: Aç karnına alkol tüketmek, özellikle karaciğerin glukoz üretimini baskılayarak hipoglisemiye yol açabilir. Alkol, kan şekeri seviyelerini doğrudan düşürmese de karaciğerin kan şekerini düzenleme kapasitesini etkileyebilir. Bu durum, özellikle fazla miktarda alkol tüketen ve yeterince beslenmeyen bireylerde ciddi hipoglisemi nöbetlerine neden olabilir. Diyabet hastalarının alkol tüketiminde dikkatli olması ve mutlaka yemekle birlikte tüketmesi önerilir.
- Hormonel ve Metabolik Rahatsızlıklar: Bazı hormonal bozukluklar da hipoglisemiye yol açabilir. Özellikle adrenal bez veya hipofiz bezine ait problemler, vücudun stres hormonlarını yeterince üretmesini engelleyebilir. Bu hormonlar, kan şekerini yükseltmeye yardımcı olur. Ayrıca karaciğer hastalıkları, böbrek yetmezliği gibi metabolik hastalıklar da kan şekerinin düşmesine neden olabilir. Nadir de olsa, pankreas tümörleri (insülinoma) da aşırı insülin üretimi ile hipoglisemiye yol açabilir.
Düşük kan şekerinin birçok farklı nedeni olabilir ve bu durum hem kısa vadeli hem de uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilir. Belirtilerin sık sık yaşanması, mutlaka tıbbi değerlendirme gerektirir. Hipoglisemiyi önlemek için düzenli ve dengeli beslenmek, ilaç kullanımına dikkat etmek, egzersiz öncesinde hazırlıklı olmak ve alkol tüketimini sınırlamak gerekir. Özellikle diyabet hastalarının kan şekeri takibini düzenli yapması, hipoglisemiyi erken fark ederek ciddi komplikasyonların önüne geçilmesini sağlar.

Düşük Kan Şekeri Nasıl Yükseltilir?
- Hızlı Şeker Kaynağı Tüketmek… Hipoglisemi durumunda ilk yapılması gereken, hızlı emilen bir karbonhidrat tüketmektir. Bu genellikle 15-20 gram basit şeker alınmasıyla sağlanır. Örneğin 1 bardak (150 ml) meyve suyu, 3-4 adet kesme şeker, 1 yemek kaşığı bal ya da reçel ya da glukoz tabletleri bu ihtiyacı karşılayabilir. Bu tür gıdalar kan şekerini hızlıca yükselttiği için ilk yardım açısından son derece etkilidir. Alındıktan sonra 10-15 dakika içinde belirtilerde iyileşme görülmesi beklenir.
- Kan Şekeri Takibi Yapmak… Hızlı şeker alımından sonra kan şekeri mutlaka kontrol edilmelidir. Kan şekeri seviyesi normale dönmemişse, tekrar 15 gram kadar şeker tüketilmesi önerilir. Bu süreç “15-15 kuralı” olarak bilinir: 15 gram şeker al, 15 dakika bekle ve tekrar kontrol et. Eğer şeker hala düşükse, aynı işlemi tekrarlamak gerekir. Bu yöntem, şekerin yavaşça ve kontrollü şekilde yükselmesini sağlar ve aşırı yükselme riskini azaltır.
- Ardından Dengeli Bir Ara Öğün Yapmak… Kan şekeri normale döndükten sonra, özellikle bir sonraki öğün uzaksa, protein ve kompleks karbonhidrat içeren küçük bir ara öğün tüketilmelidir. Örneğin tam buğday ekmeğiyle yapılmış bir peynirli sandviç veya bir avuç fındıkla birlikte yoğurt tüketmek, kan şekeri seviyesinin dengede kalmasına yardımcı olur. Bu, şekerin tekrar ani düşmesini önler ve kişinin gün içinde enerjik kalmasını sağlar.
- Düzenli Beslenme ve Öğün Atlamamak… Hipoglisemi ataklarının önlenmesinde düzenli ve dengeli beslenme büyük önem taşır. Uzun süre aç kalmak, öğün atlamak ya da karbonhidratsız beslenmek gibi durumlar kan şekerinde ani düşüşlere neden olabilir. Bu nedenle ana ve ara öğünleri düzenli yapmak, protein, lif ve karbonhidrat açısından dengeli beslenmek gerekir. Özellikle diyabet hastalarının yanında glukoz tableti, kesme şeker veya meyve suyu gibi acil durumda kullanabilecekleri bir şeyler taşıması önerilir.
- Altta Yatan Nedeni Belirlemek… Düşük kan şekeri sık sık tekrarlıyorsa, mutlaka bir sağlık uzmanına başvurulmalı ve altta yatan neden araştırılmalıdır. İlaç dozunun ayarlanması, diyette değişiklik yapılması veya bazı sağlık kontrollerinin tekrar edilmesi gerekebilir. Özellikle diyabet hastaları için hipoglisemi riski, insülin veya ilaç kullanımına bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle kişiye özel bir takip ve tedavi planı oluşturulmalıdır.
