Korayspor Blog

BİR DE ANTİ-İNFLAMATUAR BESLENMEYİ DENEYİN…

Vücudun kendisini enfeksiyon, hastalık ve yararlanmalardan koruma yöntemi, inflamasyon olarak adlandırılıyor. İnflamasyon ile beyaz kan hücreleri, bağışıklık hücreleri ve sitokin üretimi vücut tarafından arttırılmaktadır. Tüm bu süreç, vücudun enfeksiyon ile mücadele etmesi anlamına gelmektedir.

Kısa süreli olarak tabir edilen klasik akut inflamasyon; kızarıklık, ateş, şişme gibi durumlara neden olurken, uzun süreli olarak tabir edilen kronik inflamasyonda ise vücut genellikle sessiz bir şekilde tepki verir ve devamlılığı halinde sorunlar gün yüzüne çıkar. İltihaplanma, osteoartrit, romatoid artrit, kalp rahatsızlığı, kanser, parkinson ve alzheimer gibi pek çok ciddi hastalığın oluşmasına neden olur.

Son dönemlerde yapılan bazı araştırmalarda; anti-inflamatuar beslenen bireylerin, bu hastalıklara karşı korunmasının beraberinde, kan şekeri düzeyinin iyileşmesi, metabolizma hızında artış ve yaşlılık belirtilerinde önemli bir düzeyde azaldığı gözlemlendi. Ayrıca anti-inflamatuar beslenen bireylerde, kilo kaybının da görülmesi ile oldukça popüler bir beslenme şekli halini almasını sağladı.

Anti-İnflamatuar Beslenmenin Püf Noktaları;

Güçlü Anti-İnflamatuar Besinler;

  1. Yeşil yapraklı sebzeler, Çin lahanası, kereviz, pancar, brokoli, yaban mersini, ananas,
  2. Somon balığı, sardunya, kemik suyu, ceviz, hindistancevizi yağı, chia tohumu,
  3. Keten tohumu, zerdeçal, zencefil, havuç, kırmızı biber, portakal,
  4. Fasulye ve baklagiller,
  5. Prebiyotik ve probiyotikler,
  6. Ahududu, çilek, kayısı, erik, karpuz, böğürtlen, kiraz,
  7. Zerdeçal, zencefil, sarımsak, tarçın, yeşil çay.