BESİN DEĞERİNİ DÜŞÜREN YANLIŞ ALIŞKANLIKLAR

Vücudumuzun düzenli bir şekilde işlevlerini yerine getirebilmesi için periyodik olarak alması gereken bazı vitamin ve mineraller vardır. Protein, sağlıklı yağ asitleri, vitamin ve minerallerin her birini farklı besinleri tüketerek temin ediyoruz.

Bu besinleri farklı yöntemler ile yemeye hazır hale getirmek gerekebiliyor. Ancak mutfakta yapılan bazı yanlışlar nedeniyle, besin değerleri kaybedilebiliyor. Tüketirken, pişirirken ya da yemeği hazırlarken yapılan hatalar sağlıklı beslenmemize engel oluyor.

Gıdaların besin değerini kaybetmeye neden olan yanlışları sizler için araştırdık. Bazı alışkanlıklarınızdan uzak durarak sağlıklı beslenmeye devam edebilirsiniz. Böylece almanız gereken vitamin ve mineralleri kaybetmeyecek, sağlığınızdan ödün vermemiş olacaksınız.

Besin Değerlerini Kaybettiren Yanlışlar;

  • Besinleri Suda Uzun Süre Bekletmek… Yapısı bakımından ince bir zarı bulunan besinleri suda uzun süre bekletmemek gerekiyor. Çilek, dut, dereotu ve ıspanak bunlara en iyi örnek verilecek besinlerdir. Bazı besinlerin içerisinde bulunan vitaminler, suda çözüldüğünden besinlerin değer kaybetmesine neden olabiliyor.
  • Yeşil Sebzeleri Suyla Pişirmek… Özellikle sebze yemeklerini hazırlarken, içerisine ne kadar su koyarsanız, o kadar besin değerini kaybedeceğini bilmelisiniz. Ispanak ya da pazı gibi sebzelerin kendi yapısındaki su oranları fazladır. Sebzelerin kendi sularını koruyabilecek derecelerde, su ilavesiz pişirmek gerekiyor. Böylece sebzeler doğallığını kaybetmiyor ve sağlığımız için yararlı kalmaya devam ediyor.
  • Yumurtayı Uzun Süre Haşlamak… Bir diğer en sık yapılan yanlış ise yumurtayı haşlarken, olması gerekenden daha uzun süre ateşte bekletmektir. Yumurtanın sarısı çok haşlandığında, yeşile döndüğünü fark etmiş olmalısınız. İşte bu yeşil renk, demir sülfür halkasıdır. Bu durumda yumurtanın içerisinde bulunan demirden yararlanamayacağınız anlamına gelmektedir. Ortalama olarak 4-7 dakika pişirmeniz, sağlığınız bakımından en ideal süre sayılır.
  • Besinleri Aşırı İnce Doğramak… Besin değerlerini kaybetmenin en önemli nedenleri arasında oksijen, ısı ve ışık bulunur. Kesilen besinler artık oksijen ile temas edecek ve ışığa maruz kalacaktır. Bu nedenle besin değerleri kendiliğinden kaybolacaktır. Doğal olarak besinleri ne kadar ince doğrarsanız, o kadar fazla besin değerini kaybedeceğini bilmelisiniz. Özellikle sebzeleri doğrarken, olabildiğince büyük parçalar halinde ve ezmeden doğramaya dikkat etmelisiniz.
  • Sebzeleri Kapalı Poşette Saklamak… Pek çoğumuzun bilmeden bu hataya düştüğü aşikar. Plastik torbalar içerisinde sebzeleri bekletmek yerine mümkünse file kullanmalı ya da torbaya ufak delikler açmalısınız. Ayrıca dar bir alana pek çok sebzeyi sığdırmaya çalışıyorsanız, sebzelerin kolayca bozulmasına neden olacağını da hatırlatalım.
  • Kuru Baklagiller ile Süt Tüketmek… Kuru baklagilleri eğer süt ürünleri ile tüketiyorsanız, acil olarak bu davranıştan vazgeçmeniz gerekiyor. Çünkü böyle bir durumda demir emiliminde azalma görülmektedir. Kuru baklagil grubunun yeşillik, biber ve limon gibi C vitamini deposu olan besinler ile tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Bu besinler demir emilimini arttırmaktadır. Besinlerden sağlayacağınız faydayı maksimum seviyeye çıkartmanıza yardımcı olacaktır.
  • Kabuklarını Soyarak Tüketmek… Özellikle sebze ve meyvelerin dış yaprakları oldukça yararlıdır. Kabuklar ve hemen altında bulunan katmanların, yüksek besin değerlerine sahip olduğunu belirtmeliyiz. Vitamin ve minerallerin yanı sıra lif oranı da yüksek olan kabukları mümkün olduğunca sebze ve meyvelerden ayırmadan tüketmek gerekiyor. Tek dikkat etmeniz gereken, sebze ve meyveleri iyi yıkadığınızdan emin olmaktır.
  • Eti ve Balığı Yüksek Isıda Pişirmek… Et ve balığı yüksek ısıda pişirmek, içerisindeki proteinlerin bozulmasına neden olmaktadır. Protein gibi omega 3 yağ asitlerini de yüksek ısıda maalesef kaybediyoruz. Tüm bunların yanı sıra ette bulunan kimyasal bileşikler kızartma ve kavurma gibi yöntemlerde artıyor. Bu nedenle en sağlıklı teknik et ve balığı yüksek ısı da pişirmemektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir