FORMUNU KORUYAN FRANSA’DAN BESLENME TAKTİKLERİ

Dünya genelinde tanınmış lezzetli tatlıları ve yemeklerine rağmen, her daim formda kalmayı başarabilen Fransızlar, kendilerine özgü yemek yeme stilleri ile alışılmışın dışında bir beslenme şekli ile karşımıza çıkıyor.

Kek ve çörek tüketmekten kendini alıkoymayan Fransızlar, nasıl olabiliyor da imrenilecek bir bedene sahip olabiliyor? İngiltere’nin Journal of Nutrition dergisi tarafından yapılan bir araştırmada, düzgün fizikleri ile dikkat çeken Fransız halkının, beslenmesinde özen gösterdiği birkaç nokta bulunuyor.

Dengeli beslenme ile formunu korumayı başaran Fransızlar, tükettiği tatlı ve kek, çörek hamur işlerini etkisiz hale getirmek için Akdeniz diyeti uygulamaya başlıyor. Yaptıkları diyet ile beslenmelerini kontrol altında tutan Fransızlar, yemeğin bir sosyalleşme aracı olduğunu da savunuyor.

Fransızlardan Beslenme Önerileri;

  • Küçük Porsiyon ile Tüketmek… Senelerden beri diyetisyenlerden duyduğumuz porsiyon küçültme taktiğinin yaratıcısı olan Fransızlar, uzun yıllardır bu tekniği uyguluyorlar. Küçük ve bir o kadar doyurucu porsiyonları tercih ederken, asla gereksinimlerinden fazla besini tüketmiyorlar. Kahvaltı alışkanlıkları da sıra dışı sayılabilecek Fransızlar, günün en önemli öğünü olarak bildiğimiz kahvaltıda; bir kahve ve yanına yoğurt, meyve ya da biraz tahıl gevreği tüketiyorlar. Tatlı tercihlerini de daima ufak porsiyonlar ve küçük dilimler şeklinde yapıyorlar.
  • Tam Yağlı Süt İçiyorlar… Bizim ısrarla diyet ve kalorisi düşük süt tüketmeye çalışmamıza rağmen Fransızlar, tam yağlı sütten asla çekinmiyorlar. Ülkede yapılan araştırmalar ise %89’unun tam yağlı besinleri tercih ettiklerini göstermesi ise bunu doğrular nitelikte. Günlük 2 porsiyon tam yağlı peynir tüketen Fransızlar, yağlı besinlerden korkmayarak adeta birçok beslenme uzmanının tezini çürütüyor.
  • Kızartmayı Az Tüketiyorlar… İşlenmiş besinlerin ve kızartılmış ürünlerinde yer aldığı Fransız mutfağında, mümkün olabildiğince az kızartma yeniliyor. İşlenmiş gıdaların ve kızartmaların tüketimi ülkede yaklaşık olarak %30 civarında. İlk bakışta fazla gibi gelse de, Amerika halkının bu ürünleri %50 oranında tükettiğini düşünürsek, son derece ideal olduğu anlaşılıyor.
  • Yemekte Sosyalleşiyorlar… Yemek yemeyi rahatlatıcı bulan ve yemeyi keyif ile tükettiği bilinen Fransız halkı, yemek yemeği bir sosyalleşme aracı olarak kabul ediyor. Dünya geneline bakıldığında çok fazla zaman ayırılmayan öğünler, televizyon ya da bilgisayar başında geçiştirilen yemeklere kıyasla Fransa’da yemek yemek ayrı bir keyif adeta. Özenle hazırlanmış sofralar ve zevkle yenen yemekler Fransız halkı için oldukça önemli.
  • Karbonhidrattan Kaçınıyorlar… Formda kalmayı her zaman başaran Fransızlardan gelen, en önemli taktiklerin başında karbonhidrattan kaçınmaları bulunuyor. Makarna, ekmek ya da unlu mamulleri tüketmemeye çalışıyor, tüketmek istediklerinde ise porsiyonlarını olabildiğince küçültüyorlar.
  • Düzenli Balık Tüketiyorlar… Ülkemizde kırmızı et kadar rövaşta olmayan balık, Fransızlar tarafından bolca tüketiliyor. Sağlığa yararları saymakla bitmeyecek olan balığı sofralarından eksik etmeyen Fransızlar; belki de bu şekilde hem sağlıklı, hem de formda kalabiliyorlar. Ülkede yapılan araştırma göre Fransız halkının %70’i haftada en az bir kere balık yemeği alışkanlık haline getirmiş durumda görünüyor.
  • Öğünleri Dengeliyorlar… Fransız kültürünün vazgeçilmezlerinden olan çörekler ve birbirinden leziz kekler elbette tüketiliyor. Ancak bunları tükettiklerinde, öğünlerinde bir dengeleme yapmaları gerektiğinin bilincindeler. Akdeniz beslenme tarzını, bu gibi durumlarda tercih ederek kendilerini dengeliyorlar. Öğünlerde mutlaka çorba, meyve, az yağlı ana yemek, çay, tam tahıllı ekmek ve küçük tatlıları bulunduruyorlar.
  • Her şeyi Tüketmiyorlar… Eski beslenme alışkanlıklarını tamamen değiştirerek, kendilerine uyarlayan Fransızlar, görülüyor ki bu konuda oldukça başarılı. Yumurta, peynir, tereyağı, patates, hayvansal yağ, ekmek ve makarna gibi besinleri, ülkenin yalnızca %10 u tüketiyor. Eski usul bol peynirli ve şaraplı, salamlı ve kırmızı etli beslenenler ise ülkenin sadece %18’i civarında.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir