KANSERDEN KORUYAN MUCİZE BESİNLER

Beslenme programınızda yer alan besinlerin, sağlık durumunuzu yakından etkilediğini hatırlatarak başlayalım. Birçok sağlık sorunun yanı sıra kanser üzerinde dahi etkili olan beslenme, sağlık bakımından oldukça önemlidir.

Dünya genelinde, kalp ve damar hastalıklarından hemen sonra gelen kanser türlerinin geldiği gözlenmiştir. Genetik yapıdan kaynaklı olarak %5-10, çevresel faktörlerden kaynaklı olarak %90-95 oranında kanser meydana gelmektedir. Belirtilen çevresel faktörlerin büyük bir bölümünü ise beslenme şeklinin oluşturduğunu belirtelim.

Sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirerek olası kanser riskini %30 oranında azaltabilirsiniz. Beslenmenizi, düzenli bir egzersiz programı ile desteklemenizin ise sağlığınız bakımından son derece yararlı olacağını da hatırlatalım. Yapılan çalışmalar sonucunda, kanserden korunmanıza yardımcı olacak beslenme alternatiflerini sizler için araştırdık.

Kanserden Koruyan Beslenme Önerileri;

  • Sebze, Meyve Çeşitliliğini Arttırın… Beslenmenizde sebze ağırlıklı beslenmeye dikkat etmeli, tükettiğiniz meyve ve sebzelerin çeşitliliği arttırmalısınız. Her birinin ayrı bir yararı bulunan meyve ve sebze grubu ürünleri hakkında bilgi edinmeli, yaşamsal faktörlerinize uygun olan seçeneklere daha fazla yer vermelisiniz. Kadınlar gün içerisinde 2-3 porsiyon, erkekler ise 3-4 porsiyon olacak şekilde sebze, meyve tüketmeye özen göstermelidirler.
  • Kurubaklagil ve Tahıl Grubuna Yer Verin… Sağlıklı beslenme söz konusu olduğunda, pek çok kişinin düştüğü yanılgılardan biri de tamamen ekmeği hayatından çıkartmak oluyor. Oysa tam tahıl ekmeklerini tüketmek için oldukça önemli bir fırsattır. Karbonhidratı hayatınızdan çıkartmamalısınız. Vücudun enerji sistemini tetikleyen B1 vitaminini de içerdiğinden, tahıl ve kurubaklagil grubuna daha fazla öncelik vermelisiniz.
  • Probiyotikleri Yok Saymayın… Sağlıklı beslenmede, genellikle atlanılan bir konu olan probiyotikler, kansere karşı etkileri ile de son derece önemlidir. En belirgin özellikleri bağışıklık sistemini güçlendirmek olan probiyotikleri, düzenli olarak tüketmeyi alışkanlık halinde getirmemiz gerekiyor. İçerisinde yüksek oranda probiyotik barındıran yoğurt ve ya kefiri, ortalama olarak günlük 3 su bardağı ölçüsünde tüketmeye özen göstermelisiniz.
  • Kontrollü Kırmızı Et Tüketimi… Olması gerekenden fazla tüketilmesi durumunda mide ve kolon kanserine neden olan kırmızı eti, kontrollü olarak tüketmeniz gerektiğini hatırlatalım. Özellikle kızartma ve kavurma şeklinde işlem uygulamak yerine, kırmızı et tüketimlerinizde fırında, buharda, haşlama şeklinde pişirmeyi tercih etmelisiniz. Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı bir çalışma, günlük düzenli olarak 50 gram ve üzeri et tüketiminin, kansere yakalanma riskini %18 oranında arttırdığı saptanmıştır.
  • Düzenli Balık Tüketilmelidir… Kırmızı et kadar yaygın tüketilmeyen balık, aslında sağlığımız açısından bulunmaz bir nimet diyebiliriz. Omega 3 yağ asitlerinin koruyucu etkilerini fazlası ile görmenizi sağlayacak balık alternatifine, sofranızda mutlaka yer vermelisiniz. Uzmanlar tarafından haftada 2-3 kez tüketilmesi tavsiye edilen balık, aynı kırmızı ette olduğu gibi fırında ya da buğulama şeklinde tüketilmelidir.
  • Şekeri Hayatınızdan Çıkartın… Rafine şeker kullanımına tamamen son vermeniz, sağlığınız bakımından son derece önemli bir durum. Vücutta yağ dokusunun artmasına sebep olan şeker nedeni ile artan yağ dokusu da kanser riskini tetiklemektedir. Gün içerisinde tükettiğiniz besinlerden aldığınız toplam kalorinin, %5’inden fazlasının şekerden oluşmamasına dikkat etmeli, mümkünse şekeri tamamen hayatınızdan çıkartmalısınız.
  • Doymamış Yağ Asitlerini Es Geçmeyin… Soya, kanola yağı, soya fasülyesi, keten tohumu, fındık, ceviz gibi pek çok besinin içerisinde yer alan tekli ve çoklu doymamış yağ asitlerinin düzenli olarak tüketilmesi kuralını unutmamalısınız. Doymamış yağ asitlerinin, kansere karşı koruyucu etkileri olduğunu bilmelisiniz.

Kanser Oluşumunu Tetikleyen Besinler;

  1. İşlenmiş beyaz un,
  2. Rafine şeker,
  3. İşlenmiş et ürünleri,
  4. Hazır ambalajlı cips çeşitleri,
  5. Asitli ve karbonlu içecek grupları,
  6. Alkol ve sigara,
  7. Hidrojene yağlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir