OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) BELİRTİLERİ

Takıntılı düşünce ve davranışların, bireylerin günlük yaşamlarını etkileyeceği seviyeye ulaşmasına obsesif kompulsif bozukluk yani OKB denilmektedir. Saplantı bozukluğu olarak da bilinen bu hastalık, tedavi edilmesi mümkün olan bir psikiyatrik bozukluktur.

Zihni kurcalayarak endişe, kaygı ve korku gibi duyguların yaşanması ile bireylerde kendini tekrarlayan davranışlarda bulunmasına neden olan obsesif kompulsif bozukluk, ilerleyen dönemlerde kişinin hem kendisini, hem de çevresindekileri etkileyebiliyor.

Düşüncelerin zihinde oluşturduğu stres duygusunu hafifletmek isteyen kişiler, bir takım zorlayıcı eylemleri yapmaktan kendilerini alıkoyamazlar. Halk arasında takıntı olarak da adlandırılan bu durum, bireylerin yaşam kalitesini düşürmesinin yanı sıra zamanla yorucu bir hal almaktadır.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun Nedenleri;

Obsesif kompulsif bozukluğun nedeni tam olarak belirtilemese de, konu ile ilgili yapılan çalışmalar çevresel ve biyolojik faktörlerin önemli ölçüde etkisinde kalınması sonucunda ortaya çıktığı kanısına varılmıştır.

Ruhsal bir hastalık olan obsesif kompulsif bozukluk eğer çevresel faktörler nedeni ile meydana geldi ise bireylerde ciddi yaşam değişiklikleri gözlemlenebiliyor. Bu çevresel faktörlerin başında taciz, yaşam şartlarındaki ani değişiklikler, evlilik, taşınma, çocuk sahibi olma, hastalıklar, sevilen birinin kaybı, iş ya da okul yaşamındaki problemler ve ilişki kaygıları gelmektedir.

Obsesif kompulsif bozukluğun biyolojik sebeplere dayanması ise biraz daha karmaşıktır. İnsan vücudunun sağlıklı bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmesi için beyinde bulunan çok sayıdaki nöronun birbirleri ile iletişim halinde olması gereklidir. Bu iletişim, elektriksel sinyaller ile sağlanır. Beynin bir bölümünde oluşan aşırı aktivite yaşanması durumunda obsesif kompulsif bozukluk meydana gelmektedir.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun Belirtileri;

  • Kir, bakteri ve mikropların bulaşmasından korkmak,
  • Düzenli ve simetrik olmak,
  • Hata yapmaktan korkmak,
  • Sevdiklerine ve kendisine zarar gelmesinden korkmak,
  • Tokalaşmaktan kaçınmak,
  • Sosyal ortamlarda uygunsuz davranmaktan korkmak,
  • Kıyafetlerin kirlenmesinden korkmak,
  • Tahrişe neden olacak kadar el yıkamak,
  • İşlerini belirli bir sayıda yapmaya çalışmak,
  • Nesnelerin dağınık olmasında strese girme,
  • Sürekli duş alma isteği,
  • Başka insanlara zarar vermekten korkmak,
  • Başkalarının dokunduğu nesnelere dokunmak,
  • Bir şeyleri devamlı kontrol etme ihtiyacı duymak,
  • Cinsel ve dinsel düşüncelerden korkmak,
  • Akıldan çıkmayan düşünce ve görüntülere takılmak,
  • Kendini güvende hissetmek için kapıları kitlemek,
  • Kapıların kilitlerini tekrar tekrar kontrol etmek,
  • Stres ve endişe durumlarından ve yerlerden kaçınmaya çalışmak,
  • Rutin işler yaparken sayı saymaya başlamak,
  • Elektrikli aletlerin çalıştığından emin olmak için sürekli kontrol etmek,
  • Benzer ürünlerin sıralaması için ekstra çaba harcamak,
  • Bir ifade, kelime ya da duayı içinden sürekli tekrarlamak,
  • Abartılı düzen ve titizlik göstergesi davranışlar,
  • Aşırı kuşku ve güvende olma ihtiyacı,
  • Toplum içerisinde rezil olmaktan korkmak,
  • Yemekleri belirli bir sıraya göre tüketmek,
  • Değersiz nesneleri toplamak ve biriktirmek,
  • Günlük işleri belirli bir sıraya sokarak yapmak,
  • Uyku düzenini bozan düşünce, kelime ve görüntülere takılmak.

Obsesif Kompulsif Bozukluğun Tedavi Süreci

Obsesyon, tüm bireylerde bulunan duyguların aşırıya kaçmış şeklidir. Bireylerin obsesyon ile işlevselliği ve ruh halleri de bozulur. İş yaşamı, aile hayatı, varsa çocukları ile ilişkisinin de bozulması kaçınılmaz olacaktır.

Obsesif kompulsif bozukluğu görülen bireylerde, psikodinamik terapi yöntemi kullanılmaktadır. Bu hastalığa sahip bireyler oldukça dirençli bir yapıya sahip olduklarından, terapileri uzun süre alabilmektedir. Ancak obsesif kompulsif bozukluk yani OKB, dinamik terapiye olumlu yanıt vermektedir. Bu teknik, hastalığın davranışsal terapi kısımıdır.

Ayrıca gerekli olması halinde obsesif kompulsif bozukluk görülen bireylerin beyindeki serotonin düzeyeni maksimuma çekmek için bir takım ilaçlar da kullanılabilmektedir. İlaçların ortak amacı ise serotonin hormonunun arttırılmasıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir