En doğal ve sağlıklı kalsiyum kaynağı olan süt, spor esnasında terleme yoluyla kaybedilen vitamin ve mineralleri yerine koymaya destek olacak önemli bir içecektir. Spor performansına olumlu katkı sağladığından, düzenli olarak egzersiz yapan bireylerin süt içmeleri tavsiye ediliyor.
Yetişkin bir bireyin günlük kalsiyum ihtiyacı ortalama olarak 1200 gram kadardır. Spor yapan ve beslenme düzenine özen gösteren bireylerin süte mutlaka beslenme programlarında yer verilmesi gerekiyor. Süt, vücudun dengesini korumaya yardımcı olmaktadır.
Antrenman sonrasında kasların onarılması, yağ yakmaya ve iyileşme sürecinin hızlandırılmasında sütün, büyük etkisi vardır. Kas besini olarak nitelendirilen süt, özellikle vücut geliştirmek isteyenlerin vazgeçilmezleri arasında yer alır.
Sağlıklı yaşama olumlu katkıları olduğu bilinen süt, 1800’lü yıllardan bu yana peynir ve çökelek haline getirilerek de tüketilmeye devam edilmektedir. Ayrıca hücrelerin yenilenmesine de katkı sağladığından dolayı süt, beslenme de etkili bir rol oynamaktadır.
Egzersiz Öncesi Süt Tüketmenin Yararları;
Uzmanlar, egzersiz ve antrenmandan yarım saat öncesinde 1 bardak süt ya da ayran içilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Vücut değerlerinde kalsiyumun yeterli düzeyde olmaması durumunda, düşük kemik yoğunluğu, mineral eksikliği ve stres oluşumuna neden olabiliyor.
Egzersize başladıktan sonra ilk 30 dakika içerisinde harcanan glikojenler, tüketilen karbonhidratlardan elde ediliyor. Glikojen spor yapanlar için önemli bir maddedir. Vücutta glikojen tükendiğinde, bireyde bitkinlik ve halsizlik meydana gelmektedir. Bu nedenle glikojen, spor yapanların performansını doğrudan etkilemektedir.
Kas dokusunun onarılması, enerjinin yenilenmesi ve kas hacminin artması için protein içeriği bulunan sütün düzenli olarak tüketilmesi spor yapanlar için önemlidir. Egzersiz öncesinde ara öğün olarak süt tüketilmesi önerilmektedir.
Sütün Besin Değerleri ve İçeriği;
Karbonhidrat içeriği de bulunan süt, bu değerini içerisindeki laktoz ismi verilen süt şekerinden almaktadır. Ancak laktoz, vücuda gerekli olan enerjiyi de sağlamaktadır. Laktoz, bazı bireylerde alerjiye neden olabileceğinden dikkatli tüketilmesi gerekmektedir.
Yüksek protein barındıran süt ve süt ürünlerinde laktoz bulundurmasına rağmen kan şekerini doğrudan yükseltmez. Sütte bulunan protein ise şeker seviyesini dengelemekte ve hızlı bir şekilde acıkmaya engel olmaktadır. Aynı zamanda kas dokusunu onarmada, tedavi etmede ve kasların büyüyüp gelişmesinde de proteinin önemi oldukça fazladır.
Vücudun gereksinim duyduğu sağlıklı yağ asitlerini karşılamak için de süt tüketilebilmektedir. Sütün yağı içerisinde bulunan fosfolipitler ile beyin ve sinir hücreleri üzerinde etkilidirler. Üstelik sütün kolesterol seviyesinin de oldukça düşük olduğunu hatırlatmak isteriz.
100 ml. süt içerisinde bulunan, 12 gram kolestrol oldukça ideal düzeydedir. İçerisinde bulunan yağ asitleri nedeniyle mide de uzun süre kalabildiği için süt, bireyin daha uzun süre tok kalmasını sağlar ve gereksiz kalori alımından uzak tutmaya yardımcı olacaktır.
Kalsiyum ve fosfor bakımından da zengin olan süt, kemik gelişimi ve kemik sağlığının korunması için son derece faydalıdır. Süt, kötü kolestrolü düşürmesi ve iyi kolestrolü yükseltmesi ile de oldukça sağlıklıdır.
D vitamini ile kemikleri koruyan, B12 vitamini ile sinir dokularını onaran, A vitamini ile bağışıklığı güçlendiren, B2 vitamini ile yiyecekleri enerjiye dönüştürebilen süt, naicin barındıran yapısı sayesinde şeker ve yağ asitlerini metabolizma etmede oldukça başarılıdır.
Günlük düzenli olarak 3 bardak sütü alışkanlık haline getirmeniz, sağlığınız ve spor performansınız açısından son derece yararlı olacaktır. 3 bardak sütün besin değerlerine eş değer olarak ise yaklaşık 5 kg. et ya da 8,5 kg. elma tüketmeniz gerekmektedir.
Sütü tek başına tüketebileceğiniz gibi meyve ve tatlılar işe birlikte de tüketebileceğinizi hatırlatmak isteriz. Böylece kan şekerinizin de ideal seviyelerde kalmasını sağlayabilir, bağırsaklarınızın daha iyi çalışmasını da sağlayabilirsiniz.